admin
Olay, Kavacık Mahallesi Atatürk Caddesi’nde 19 Aralık 2024 saat 19.00 sıralarında meydana geldi. Vazife saati dışında kendisine ilişkin 34 DF 8762 plakalı aracıyla trafikte seyreden polis memuru Sinan Çelik, 34 TC 7374 plakalı aracı ile seyir halinde olan ünlü mimar Turgut Toydemir ile trafikte tartıştı. Toydemir’in aracını durdurmak isteyen Sinan Çelik ünlü mimarın durmaması üzerine tabancası ile araca gerçek rastgele ateş açtı. Kurşunlardan biri aracı kullanan Turgut Toydemir’e isabet etti. Yaralanan Toydemir’in aracı, refüje çıkarak durdu. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Turgut Toydemir, tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Olayda kullandığı silahla birlikte teslim olan polis memuru Sinan Çelik, ‘Kasten öldürme’ kabahatinden tutuklandı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “Ateşin direkt insan hayatına yönelik sonuç doğurabilecek biçimde yapılmış olması, şüphelinin profesyonel bir kolluk vazifelisi olarak silahın kullanım tesirlerini öngörebilecek durumda bulunması, vefat sonucunun, şüphelinin fiili sonucunda direkt gerçekleşmiş olması, şüphelinin aksiyonunu taammüden öldürme hatasının hudutlarına taşımaktadır” denilerek, ‘Kasten öldürme’ kabahatinden müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmanın birinci celsesi görüldü. Duruşmaya, tutuklu sanık Sinan Çelik, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
‘MAKTULUN YÜZÜNÜ GÖRMEDİM, KARANLIKTI’
Duruşmada savunmasını yapan sanık Sinan Çelik, “Olay günü ben köprünün üstünde giderken bir araç fark ettim. Şahıs beni gördüğünde üzerime yanlışsız hareket yaptı. Yolda emniyet şeridinde ambulans gidiyordu. Ben de sağ şeride geçerek devam ettim. Yan yana kaldık şahısla. Önüme aracı kırınca bir çarpışma oldu. Bu sefer araca hasar geldiği için tutanak tutmak istedim, kaçmaya başladı. Önümde beyaz araç vardı, durdurmak istedim. Araçtan inince önlem maksatlı silahımı yanıma aldım lakin doğrultmadım. Aracım rampa aşağı kaymaya başladı. Aracımla kaçarak canımı kurtarmaya çalıştım. Kendisinin lastiklerine ateş ettim. Olay anında kaç el ateş ettiğimi tam hatırlamıyorum. İddianamede 9 el ateş ettiğim yazıyor. Olaydan sonra şahıs kaçmaya devam etti. 112’yi arayarak, kuşkulu araç olduğunu söyledim. Köprüden çıktıktan sonra Anadolu Hisarı sapağına gelmeden olay oldu. Yan yana geldiğimizde trafik sıkıştığı için benim geldiğimi fark edince makas atarak kaçmaya devam etti. Benim çakarlarım daima açıktı. Köprü üzerinde en sağ şeritte devam ediyordum. Ambulans gelince ona yol vermek için sol şeride geçtim ve yol verdim. Sonra tekrar sağ şeride geçtim. Bu esnada tüm araçlar ambulansa yol verince bir mühlet sonra ambulansın ilerleyemediğini gördüm. Takibim Anadolu Hisarı sapağına gelmeden evvel başladı sanırsam ve 2-3 dakika sürdü. Aralıkta 2-3 kilometredir. İhtar ateşi etmedim. Maktulün yüzünü görmedim. Karanlıktı. Şahıs her boşluktan kaçmaya çalışıyordu. Çapraz olarak durdurma imkanım yoktu. Olayın birinci başından sonuna kadar olan kamera imajları yok, incelenmemiş. Olay anında iki ambulans tespit edilmiş fakat birinci ambulansın olayla ilgili olmadığını ve saatinin uyuşmadığını düşünüyorum. Şahıs ambulansın önünde, bende şahsın yanına geliyorum. Köprünün çıkış anı budur” dedi.
‘TRAFİĞİN MÜSAİT OLDUĞU SÜRATTE İLERLİYORUM’
Müştekiler avukatının, ‘Neden konutunuza giderken emniyet şeridini kullanıyorsunuz. Çakarlarınız açık ve çok süratli gidiyorsunuz?’ sorusuna sanık Sinan Çelik, “Emniyet şeridinde trafik çok olduğunda dikkatli halde gidiyorum. Trafiğin müsait olduğu süratte ilerliyorum” dedi.
‘BABAM ÇOK ÂLÂ BİR İNSANDI’
Mimar Turgut Toydemir’in oğlu Şakir Mehmet Toydemir, “Olayla ilgili bir bilgim yok. Sanık babamızı katletmiştir, tüm sevdiklerinden koparmıştır. Şikayetçiyizö derken, kızı Kadriye Ayşe Toydemir Chamuleau ise, “Babamın kızıyım. Babam çok güzel bir insandı, çok çalışkan bir insandı ve etrafına daima yardım etmiş bir insandı. Bu biçimde hayata veda etmesi ne kişiliğine ne hayatına yakışır. Benim aklım almıyor bu olayı. Şikayetçiyim ve adalete güveniyorum. Babam 86 yaşındaydı. Yalnızca kalp rahatsızlığı vardı. Mesai arkadaşıyız. Akşam çıkarken otomobiline binmeden evvel ‘Ayşe görüşürüz’ dedi. Şikayetçiyim” diye konuştu. Duruşma sırasında ayrıyeten, olay anına ait Mobese kamera imgeleri de izlendi.
DURUŞMA KEŞİF YAPILMASI VE EKSİKLERİN GİDERİLMESİ İÇİN ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, maktule ilişkin aracın bulunduğu yerde uzman eksper vasıtasıyla naip hakim tarafından keşif yapılarak aracın fotoğraflarının çektirilerek kurşun giriş çıkış deliklerinin tespitine, ayrıyeten naip hakim tarafından uygun görüldüğü takdirde sanığın ateş ettiği yer ile aracın pozisyonu belirlenerek ayrıyeten rapor düzenlenmesinin istenilmesine, duruşmaya gelmeyen şahitlerin zorla getirilmesine ve eksiklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı 17 Haziran 2025 saat 11.30’a erteledi.
İDDİANAMEDEN:
Hazırlanan iddianamede tutuklu sanık polis Sinan Çelik’in sözünde, Toydemir’in trafikte makas atarak aracına sürttüğünü ve ambulansa yol vermediğini öne sürerek, “Trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü için isimli ve idari süreç uygulanmasını sağlamak ve aracımı çizdiği için tutanak tutturmak gayesiyle sirenleri açık halde peşine düştüm. Araçtan indiğimde önlem maksatlı silahımı yanıma aldım. Lakin el frenini çekmeme karşın aracım kaymaya başladı, geri dönüp durdurdum. Bu sırada Toydemir kaçmaya çalışınca önüne geçmek istedim. Kaçmasını engellemek için lastiklerini gaye alarak çaprazdan birkaç el ateş ettim. Tam olarak kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum” dedi.
İddianamede, “şüphelinin, maktulün aracını durdurmak için ateş ettiği beyan edilmişse de; Ateşin direkt insan hayatına yönelik sonuç doğurabilecek biçimde yapılmış olması, şüphelinin profesyonel bir kolluk vazifelisi olarak silahın kullanım tesirlerini öngörebilecek durumda bulunması, mevt sonucunun, şüphelinin fiili sonucunda direkt gerçekleşmiş olması, şüphelinin aksiyonunu taammüden öldürme cürmünün sonlarına taşımaktadır” denilerek, ‘Kasten öldürme’ kabahatinden müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
