admin
Dervişoğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, İmamoğlu ve 6 kuşkulu hakkında “terör” soruşturması nedeniyle verilen gözaltı kararını eleştirdi.
150 yılı aşan demokrasi tarihinin kara bir güne çevrildiğini savunan Dervişoğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, akılla, hukukla, vicdanla açıklanabilecek bir iş değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hukuk devleti, egemenliğin de kayıtsız kuralsız milletin elinde olduğunu lisana getiren Dervişoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“102 yıllık Cumhuriyet tarihimizde gibisi lakin darbe günlerinde yaşanmış gelişmelere tanıklık ediyoruz. Biz ‘konuşan Türkiye’ dedikçe, iktidar ağzını açan herkesi gözaltına alıyor, tutukluyor, demir parmaklıkların gerisine gönderiyor. Artık anlaşılıyor ki konuşulacak çok fazla şey kalmamıştır. Türkiye’de demokrasi ve hukuk askıya alınmış, seçim ve siyaset yapılamaz hale gelmiştir. Siyasi rakiplerin tasfiyesi için her türlü güç kullanımı yasallaştırılmıştır.”
“SEÇME VE SEÇİLME HAKKI ASKIYA ALINMIŞTIR”
Türkiye’de bugün prestijiyle seçme ve seçilme hakkının, hürriyetin, demokrasinin, hukuk ve anayasal hakların askıya alındığını, anayasal bir hata işlendiğini sav eden Dervişoğlu, yaşananları millete şikayet etti.
Seçim ve siyaset yapılamaz hale gelindiğini savunan Dervişoğlu, “Siyasi rakiplerin tasfiyesi için her türlü güç kullanımı yasallaştırılmıştır. Hukuksuzluğa ‘dur’ demenin de hiçbir manası kalmamıştır. Bu ülkede maddeden bahsetmek mümkün olmadığından, yasadışılık bile manasını kaybetmiştir. Herkesin mukadderatı, Recep Tayyip Erdoğan’ın kararına bağlıdır. Yasa da Anayasa da onun iki dudağından dökülecek kelamdan ibarettir. Kanun kendisi olduğundan, kanunsuzluk kararını yitirmiştir.” sözünü kullandı.
Yaşananlara son verilmesi davetinde bulunan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
“Cumhuriyet’in size sunduğu seçme ve seçilme hakkıyla bırakın muhtarı, Cumhurbaşkanı bile oldunuz. Zira Cumhuriyet yarışmaktır. Cumhuriyet seçebilmektir, Cumhuriyet hürriyettir. Ancak sen artık bununla yetinmiyorsun, siyaseti, muhalefeti, yetmiyor, adayları belirliyorsun. Cumhuriyet’in kurumlarını budamakla da yetinmiyor, milletin seçebilmek yetkisini bile gasbediyorsun. Bu, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kaldırabileceği bir şey değil.”
Muhalefetin açıklama yapmaktan öte sorumluluklar üstlenmesi gerektiğini belirten Dervişoğlu, şunları kaydetti:
“Bu iktidarın karşısına bilinmeyen yönlerimizle çıkmak bir sorumluluktur. Recep Tayyip Erdoğan anayasaya nazaran aday olamaz. Anayasayı tanımazlık devam ederse ve adaylığın yolu açılır, mümkün rakiplerin tasfiyesine yönelik emsal uygulamalar sürerse, yapılacak tek şey cumhurbaşkanlığı seçimlerinin boykot ve protesto edilmesidir. Tüm muhalefet yüksek bir meclis çoğunluğuna yönelmeli.”
Müsavat Dervişoğlu’nun konuşmasının akabinde, son gelişmeleri kıymetlendirmek üzere divan üyeleri ve milletvekilleri ile birlikte kapalı küme toplantısına geçildi.
Dervişoğlu’nun, bugün divan üyeleri ve 81 il başkanı ile bir araya geleceği de duyuruldu.
