Goncourt’lu Gaudé Türkiye turunda
Institut français Türkiye, “Odyssées” aktiflik dizisi ve Frankofoni ayı kapsamında, Goncourt ödüllü ünlü Fransız romancı ve oyun muharriri Laurent Gaudé’yi ağırlıyor.
Çağdaş sanata S.O.S bakış
Akbank Sanat, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünde Deniz Aktaş, Arda Diben, Tuğçe Canlı ve Lara Sayılgan’ın yapıtlarından oluşan “nokta/çizgi/nokta: S.O.S” standına mesken sahipliği yapıyor.
Çöpten çıktı koleksiyona katıldı
New York’ta çöpte bulunan 18’inci yüzyıl İngiliz ressam George Romney’nin eskizi, Londra’daki müzayedede büyük ilgi gördü.
Hasılatta ilk beşe girdi
Bir Çin edebiyat klasiğinden uyarlanan animasyon sineması “Ne Zha 2” gişede en çok hasılat elde eden birinci beş sinemadan biri oldu.
Kraliyetten John Lennon parası
İngiltere Kraliyet Darphanesi, efsanevi müzisyen John Lennon’ın 85’inci doğum gününü özel bir hatıra parasıyla kutladı.
Gölgenin ardından doğan kadınlar
Hüsamettin Koçan’ın yeni standı “Gölgenin Arkasındaki” sanatkarın gelenekten beslenen pratiğini, Bayburtlu bayanların emeğiyle yorumluyor
‘Alçakgönüllü bir varoluşa dikkat çekmek istiyorum’
Ferdi Çetin’in yeni kitabı “Yedinci Günün Karanlığı”nda karakterlerin birden fazla bir anda silinip gidiyor, toz olup dağılıyor, insanın faniliğini hatırlatıyor. Müellif: “Günümüz beşerinin doymak bilmeyen tüketme iştahı, sınırsız hırsları karşısında aslında ne kadar kırılgan, süreksiz olduğumuzu hatırlatan öyküler”
Unutumak mı zor, bir intikam peşinde koşmak mı?
Kıbrıs’ta uzun müddet en çok satanlar listesinde yer alan, Türkiye’de de edebiyat etraflarında ilgiyle karşılanan “Öksüz Atlar Ülkesinde” romanının muharriri Başaran Düzgün, yeni kitabı “Pembe Boyalı Oda”da hem bir aşk kıssası anlatıyor hem de sosyolojik dönüşümleri gözler önüne seriyor.
Ailenin kaderi, köşkün talihi oldu
Adalar Müzesi’ndeki “Öncesi ve Sonrasıyla Büyükada Şakir Paşa Köşkü” standı, Şakir Paşa ailesinin köşkteki hayatından izleri takip ediyor. Stantta görüyoruz ki ailenin tarihteki eşsiz öyküsü köşkün varlığıyla birbirine bağlı.
Aşk en güzel baleyle anlatılır
“Romeo ve Juliet” dansçılar için hem teknik hem de teatral açıdan büyük bir meydan okuma. İDOB’un “Romeo ve Juliet”i bu meydan okumayı görüyor ve hakkını veriyor.