admin
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları; Bu akşamki iftarımızı partimizin ana kademe, bayan ve gençlik kolları, merkez karar ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte yapıyoruz. Allah’a hamd olsun bu türlü geniş bir yere da sahip olduk. Bu geniş yerde birlikte iftarımızı yapabilme imkanını Rabbim bizlere lütfetti. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize öncelikle teşekkür ediyorum. Artık yarısını geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerif’inizi her bakımdan en verimli halde idrak ettiğiniz inancıyla önümüzdeki haftalarda vasıl olacağımız Kadir gecenizi ve bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Bizim için Ramazan ayları manevi hasılası yanında milletimizle olan gönül bağımızı güçlendirme vesilesi olmuştur. Gündüzünü farklı, iftarını başka, teravihini başka, sahurunu başka değerlendirdiğimiz bu mübarek günlerin şevki, yılın öbür günlerindeki çalışmalarımızı da olumlu tarafta etkilemektedir. Elbette her vakit olduğu üzere milletimizin birlik ve beraberliğinin en kıymetli bedellerinden olan bu kutlu ayı zehirlemek isteyenler de çıkmıştır. Kimi vakit provokasyonla, kimi vakit milletin inancına hakaret ederek, kimi vakit da insanımızı tahkir ederek bunu yaptılar. Bugün de Ramazan’ın manevi atmosferine gölge düşürmeye çalışanların olduğunun farkındayız. Lakin Ramazan ve oruç düşmanlarının hezeyanları Allah’a hamdolsun artık güldürü düzeyinde bile mahkes bulmuyor.
‘HAKKANİYETİ TEMEL ALAN POLİTİKALARIMIZLA BÖLGEMİZ BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM DÜNYADA GÖNÜLLERE GİRİYORUZ’
İnsanlarımız ulusal ve manevi bedellerinin sembollerine içtenlikle sahip çıkmanın yanı sıra farklı hayat biçimlerini de müsamahayla karşılıyor. Özellikle Ramazan ayında şu hakikate daima birlikte şahitlik ediyoruz. Türkiye’nin beşeri zenginliği, global ve mahallî tüm kumpaslara karşın, hala en büyük desteğimiz güç ve inanç kaynağımızdır. Bu tablonun gerisinde asırlık ihmallerin ve yanlışların yol açtığı tahribatları gidermek için 23 yıla yakın müddettir verdiğimiz çetin çabalar vardır. Ülkemizdeki hiçbir kesitin ne kökeni, ne inancı, ne mezhebi, ne meşrebi sebebiyle ötekileştirilmediği bir iklimi hamdolsun tesis ettik. 28 Şubat devrinde olduğu üzere azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat üslubu dayattığı baskıcı günlere son verdik. Cumhur İttifakı olarak eş güdüm içinde yürüttüğümüz terörsüz Türkiye teşebbüsümüzde Türkiye’nin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolarlık kaynağına mal olan bir musibetin tahlili için yiğit bir adım attık. Tıpkı biçimde bölgemizi içten içe kemiren bir virüs olan mezhepçilik fitnesini ülkemize bulaştırma uğraşlarını de boşa düşürdük. İnsanı merhameti, vicdanı, adaleti, hakkaniyeti temel alan politikalarımızla bölgemiz başta olmak üzere tüm dünyada gönüllere giriyoruz.
‘REFAH KAYBINI TELAFİ EDECEK ÖNEMLİ ADIMLAR ATMAYA BAŞLAYACAĞIZ’
Ekonomide bir müddettir yaşanan problemlere kalıcı tahliller getirecek bir programı muvaffakiyetle uyguluyoruz. Bu yılı da disiplinli bir biçimde geçirdikten sonra, önümüzdeki yıldan itibaren, özellikle sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi edecek önemli adımlar atmaya başlayacağız.
CHP’YE TEPKİ
Aziz kardeşlerim, iç siyasette, bilhassa ana muhalef cenahında yaşanan boş tartışmaların bizi ülkemizin asıl problemlerine odaklanmaktan uzaklaştırmasına asla müsaade vermiyoruz. Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve ferdî hırslarını ülkenin sıkıntısı haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün üzere ortadadır. Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, Genel Başkanı ve o makama göz diken aktörleriyle tüm vakitlerini 3 yıl sonrasının seçimine has ederek kendilerince bir ilüzyon peşinde koşuyorlar. Halbuki karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün, son olarak da sahtekarlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor. Daha berbat ne olabilir dedikçe bakıyorsunuz sonraki gün daha fazlası, daha yüz kısaltıcı olanı ortaya saçılıyor. Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan, petrol tankerleriyle zerzevat meyve taşıma skandallarına, şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan, bayanlara had bildirme edepsizliklerine kadar ne ararsan istisnasız hepsi var. O denli ki özellikle belediyelerde yamyamlık boyutuna varan yolsuzluklar ana muhalefet içindeki vicdan sahibi partililerin bile sabır taşını çatlatmaya, onların da tahammül sonlarını zorlamaya başladı. Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet bu anlayışın tüm belirtilerine ana muhalefet çepesine baktıkça hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi meskenlerinin içine çeki sistem veremeyenlerin, şimdi şaibetsiz bir toplantı dahi yapamayanların, ülke yönetimine talip olma savlarını ise yalnızca tevessümle takip ediyoruz. Bizim gündemimiz muhakkaktır. Biz sarsıntı üzere, sıhhat üzere, tarım üzere, güç üzere, iktisat üzere, dış siyaset üzere ülkenin gerçek muhtaçlıklarının tahlilleriyle uğraşıyoruz. Ülkemize geçtiğimiz 23 yılda kazandırdıklarımızı taşlandıracak daha büyük muvaffakiyetler, daha değerli kazanımlar ortaya koymayı milletimize borcumuz olarak görüyoruz.
‘TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUMUZU SİZLER İNŞA EDECEKSİNİZ’
AK Parti, bir asırlık Cumhuriyet tarihimizdeki öbür tüm siyasi partilerden farklı kılan ve epey yıldır iktidarda kalmasını sağlayan, işte bu anlayış, işte bu pratiktir. Elde ettiğimiz muvaffakiyetler da kuruluşundan bugüne AK Parti’ye emek ve gönül veren herkesin katkısı olduğunu unutmuyoruz. Zira biz bu ülkenin gelmiş geçmiş en uygun takım hareketiyiz. Bu vesileyle hem ana kadememizin hem de bayan ve gençlik kollarımızın kongrelerinde yeni yahut tekrar misyon alan arkadaşlarımızı bir kere daha tebrik ediyorum. AK Parti’nin en değerli vasfı hem grup hem program olarak daima kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olmasıdır. Eser ve hizmet siyaseti nöbetini devralan sizler, partimizi yalnızca bir sonraki seçimlerde zafere ulaştıracak çalışmalara imza atmakla kalmayacaksınız. Bunun yanında cumhuriyetimizin ikinci asrını kucaklayacak Türkiye yüzyılı vizyonumuzu da sizler inşa edeceksiniz. Her birinizden birikiminizle, üretkenliğinizle, emeğinizle, grup ruhunuzla bu kutlu davaya mümkün olan en yüksek katkıyı sunmanızı bekliyorum.
Rabbime bana sizler üzere yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Aziz kardeşlerim, bedelli arkadaşlar, genel merkezinden vilayet ve ilçe teşkilatlarına kadar hangi kademede olursa olsun AK Parti idaresinde misyon almak demek, ülkenin ve milletin hizmetkarı olmak demektir. Hizmetkarlık bakamı ne kibri, ne rüyayı, ne tembelliği, ne de diğer rastgele bir süfli tutum ve davranışı kaldırır.
‘AK PARTİ İKTİDARI 2071’E KADAR DA ALLAH’IN MÜSAADESİYLE BU YOLA DEVAM EDER’
Evet, bize düşen görev, Hiçlik makamını en başta kabullenmek, Rıza-i İlahi’ye ram olmak, ülkemizle bütünleşmek, milletimizle tek yürek haline gelmektir. Bu yoldan sapmadığımız sürece AK Parti iktidarı 2053’e kadar da, 2071’e kadar da Allah’ın müsaadesiyle bu yola devam eder. Yolumuzu kaybettiğimizde ise birinci sınavada yardan aşağı yuvarlanmamız bu yazgıdır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye’nin 90’lı yılları bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur. Dikkat ederseniz AK Parti’ye ömür biçenlerin hepsinin ömrü bitti lakin biz dimdik ayaktayız.
‘SİYASET ALANDA YAPILIR’
Sıkıntı çektiğimiz konuların hiçbiri başkalarının bizden daha başarılı olmasıyla ortaya çıkmış değildir. Hepsi de kendi eksiklerimizin, kendi kusurlarımızın mahsulüdür. Yapmamız gereken, bunlardan gereken dersleri çıkartarak gece gündüz çalışıp milletimizle muhabbetimizi güçlendirmektir. Siyaset alanda yapılır. Gönüllere alanda girilir. Seçimler alanda kazanılır. Bunu becerdiğimizde ötekiler ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar, hepsi beyhudedir.
‘SIKI BİR ÇALIŞMA PERİYODUNA GİRMEMİZ ŞARTTIR’
Biz sandıktan güçlü bir biçimde çıktığımızda isterse yedi düvel bir ortaya gelsin hiçbir mana tabir etmez. Rabbim insan için lakin çalıştığının karşılığı vardır buyuruyor. Muhalefetin yaptığı üzere hiç çalışmadan, üretmeden, uğraş göstermeden yalnızca yarısı palavra, yarısı yanlış lakırdılarla siyaset yaptığımızı sanırsak akıbetimiz de onlar üzere olur. Biz çalışacağız, çok çalışacağız, şuurlu çalışacağız, verimli çalışacağız, hasbi ve harbi çalışacağız. Bunu hakkıyla yaptıktan sonra gerisini Rabbimize bırakacağız. Hakkımızda neyin güzel olduğunu lakin Rabbimiz bilir. Ramazan bayramı sonrası artık havalar da ısınacağı için sıkı bir çalışma devrine girmemiz kuraldır.
Unutmayınız bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin palavralarıyla doldurulacaktır. Milletimize kendi yaptıklarımızı, kendi projelerimizi, kendi vizyonumuzu bıkmadan, usanmadan, yılmadan, yorulmadan anlatacağız ki bu türlü bir zafiyete mahal vermeyelim. Bu konuda ana kademesiyle, bayan kollarıyla, gençlik kollarıyla, partimizin tüm organlarıyla ben sizlere güveniyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim tuttuğumuz oruçları, eda ettiğimiz ibadetleri, yaptığımız hayır ve hasenatı katında kabul eylesin.
