admin
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de Milletvekilleri ile iftar programında açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle: Sizlerin şahsında Gazi Meclisimizin çatısı altında ulusal iradenin temsilcisi olarak fedakarca vazife yapan milletin emanetini yere düşürmeyen eskisi ve yenisiyle tüm milletvekillerimizi hürmetle selamlıyorum.
Burada vazife yapmış, milleti layıkıyla temsil etmiş, fakat daha sonra ebediyete intikal etmiş milletvekillerini de rahmetle anıyorum. Neredeyse yarısına geldiğimiz Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyorum. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayının milletimizle birlikte tüm Müslümanlara, tüm insanlığa hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Sözlerimin çabucak başında, 2003 yılı Mart ayı ile 2014 yılı Ağustos ayı ortasında 11,5 yıl boyunca milletvekili olarak çatısı altında vazife yaptığım Türkiye Büyük Millet Meclisimizde bulunmaktan her vakit gurur ve bahtiyarlık duyduğumu bilhassa söz etmek istiyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Liderimize gönüllerimizi buluşturduğumuz bu hoş iftar programına vesile olduğu için ayrıyeten teşekkür ediyorum. İftarımızın tıpkı vakitte 85 milyonun birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, yazgı iştirakinin sembollerinden biri olduğuna inanıyorum. Her vakit söylediğimiz üzere siyaset özü itibariyle ülkeye ve millete hizmet yarışıdır. Millete hizmet yolu uzun ve meşakkatli bir yoldur. İktidar muhalefet fark etmeksizin hepimiz emanetini taşıdığımız, iradesini temsil ettiğimiz aziz milletimizin hizmetkarıyız. Bunu ne kadar düzgün yapabilirsek milletimizin hayır duasına mazhar oluruz.
“SİYASET ÜLKEYE HİZMET YARIŞIDIR”
Ama burada bir eksiğimiz, kusurumuz, ihmalimiz olursa da bunun hesabını bu dünyada da ebedi alemde de veremeyiz. Münasebetiyle her birimizin millete karşı sorumluluklarımızın şuuruyla hareket etmesi milletimizden aldığımız yetkiyi üzerine gölge düşürmeden en hoş formda taşıması büyük değer arz ediyor. Pahalı dostlarım, bakınız burada şu hususu da söz etmek isterim. Demokrasilerde iktidar ve iktidar partisi ne kadar hayati kıymete sahipse muhalefetin pozisyonu da o derece vazgeçilmezdir. Muhalefet yapan tenkitleriyle kimi vakit sert de olsa yapan ihtarlarıyla uygulanabilir tahlil teklifleriyle adeta yürütmenin tamamlayıcı ögesidir. Siyasi hayatımızın her devrinde bu türlü bir anlayışla hareket ettik. Muhalefet sırasında oturan milletvekillerinin müspet katkılarına asla kulak tıkamadık. Haklılık hissesi olduğu sürece gelen tenkitleri değerlendirdik. Yasama faaliyetlerinde daha yeterlinin daha hoşun ülkemiz ve milletimiz için en iyi olanı yapmanın uğraşında olduk. Milletimizin siyaset kurumundan beklentilerini çok boyutlu bir bakış açısıyla her sorun alanına yönelik kararlı ve bahadır adımlarla karşıladık. Tıpkı halimizi bugün de koruma ediyoruz. Ülkemizde çoklukla tansiyonu yüksek seyreden siyasi tartışmalara çok takılmadan müşterek bir yerde buluşmaya hassasiyet gösteriyoruz. Özellikle dış siyaset, güvenlik, iktisat ve siyasetin demokratik alanının genişletilmesine dair hususlarda daha fazla bir ortaya gelelim, uzlaşalım, el birliği içinde ülkemize hizmet edelim istiyoruz.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE MESAJI
Terörsüz Türkiye amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarda, Meclisteki siyasi partilerimizin de katkılarıyla kısa müddette kayda bedel aralık aldık. 27 Şubat tarihi itibariyle, Terörsüz Türkiye teşebbüsünde kritik bir eşik dağı suhuletle aşılmış olduk. Çok fazla uzamadan, fitneye, tansiyona, provokasyona hiçbir aşırılığa mahal vermeden, işi yokuşa sürme üzere cambazlıklara tevessül etmeden, inşallah beklenen sonucun hızla alınacağı kanaatindeyim.
Bizim gayemiz birinci günden beri son derece açıktır. Türkiye’nin 40 yıldır ayağına bağ olan askeri, polisi, jandarması, kamu vazifelisi ve siviliyle on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine yol açan bir musibetten kalıcı ve kati olarak kurtulmayı hedefliyoruz. Terör bitsin, acılar dinsin, kardeşliğimiz güçlensin, bu ülkede artık kan ve gözyaşı akmasın diyoruz. Evlatlarımıza terörün olmadığı bir ülke ve bölge bırakmak istiyoruz. Bununla birlikte bu türlü bir ihtimalin her geçen gün güçlenmesinden telaş duyanlar olduğunu, 40 yıllık terör belasının kökünün kurutulmasını, sivil siyasetin yer kazanmasını istemeyenler olduğunu da çok uygun biliyoruz. Biz tıpkı vakitte işte bu kirli ellerle de terörden nemalanan kirli odaklarla da ağır bir çaba halindeyiz. İnşallah bu sefer menzili maksudumuza kazasız belasız varacağımıza inanıyoruz. Parlamento çatısı altında vazife yapan tüm milletvekillerimizin de birebir hassasiyeti göstereceklerine yürekten inanıyorum. Buradan tüm siyasi partilere ve milletvekillerine üstüniyetle şu çağrıyı yapmak isterim. Gelin el ele verelim. Milletimizin bin yıllık kardeşliğine sokulan hançeri daima birlikte çıkartalım. Türkiye düşmanlarını bir kere daha hüsrana uğratalım. Emperyalist hevesleri bir kere daha kursaklarda bırakalım. Kadastro mühendisliği peşinde koşanları kirli planlarıyla birlikte tarihin çöp sepetine bir arada gönderelim.
