admin
Olay, kent merkezi Veysel Karani Mahallesi’nde meydana geldi. Ali Sevim, kardeşi Cengiz Sevim ile yaklaşık 15 yıl evvel mahallede 3 katlı bir bina yaptı. Akabinde Ali Sevim binanın ikinci katındaki daireye kardeşi ise bir üst katındaki daireye yerleşerek yaşamaya başladılar. Ama bir müddet sonra Ali Sevim meskeninin mutfak ve banyosunun tavanın rutubetlendiğini daha sonra da su damladığını fark etti.
‘SEN YAPTIR, BEN YAPTIR’ HENGAMESİ
Durumu kardeşine söyleyerek sorunun çözülmesini istedi. Lakin taraflar ortasında “sen yaptır, ben yaptır” gerginliği yaşanınca mevzu mahkemeye taşındı.
Sonrasında Cengiz Sevim teze nazaran, çıktığı mahkemede tadilatı yaptıracağını söyleyerek beraat etti. Olaydan birkaç yıl sonrasında ise Cengiz Sevim vefat etti. Lakin mutfak ve banyo tavanındaki sorun artarak devam etti ve mutfak dolabının üst kısmı sahur saatlerinde büyük bir gürültü ile montelendiği yerden aşağı düştü.
Şans yapıtı o esnada mutfakta kimsenin olmaması yaşanabilecek bir facianın önüne geçti.
“ORTADA İNAT VE DARGINLIK VAR”
Ali Cengiz, büyük bir dehşet ve panik yaşadıkları olayı muhabirine anlatarak, “Kardeşim öldükten sonra hanımına laf anlatamadık. Su sızıntısını bize de yaptırmıyor, kendisi de yaptırmıyor ve sonunda mutfak dolabı uçtu. Eşim ve ben bu yüzden vefat tehlikesi atlattık. Şayet olay esnasında birimiz burada olsaydık, ağır bakımda olabilirdik, yaptırmadığı için bu türlü oldu. Ortada inat ve dargınlık var. ‘Benden ötürü değil’ diyerek bilerek yaptırmak istemiyor. Meskenim yaklaşık 15 yıldır bu halde” dedi.
“DEPREMDEN MAKUS OLDU”
Olay esnasında zelzele olduğunu sandıklarını tabir eden Cengiz açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Depremden makûs oldu. Çok makus uçtu dolap. Mahkemeye verdim merhum kardeşimi, mahkemeden de caydırıcı bir ceza çıkmadığı için durum bu türlü oldu. Olaydan yani mutfak dolabının uçmasının akabinde avukatımızla tekrar görüştük. Yeni bir dava açılması için teşebbüslere başladı.”
Öte yandan, tezlerin odağındaki N.S., ise konuşmaktan çekinerek, soruları cevapsız bıraktı.
