admin
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Birinci TBMM Binası’nda ‘4 Kent 4 Yer 4 Akif’ Sempozyumu’nun açılışına katıldı. Kurtulmuş, Mehmet Akif Ersoy’un kıyamete kadar Türk milletinin gönlünde yerini koruyacağını kaydederek, “Bizim üzerimize düşen, hem o devrin kaidelerini en âlâ formda anlamak, hem Mehmet Akif Bey’in Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletine yaptığı katkıları en düzgün biçimde pahalandırmak ve onun müstesna yerini gelecek jenerasyonlara aktarabilmektir. İstiklal Marşı aslında ne bir şiirdir ne de bir marştır. İstiklal Marşı, bizim milletimizin yürekten gelen avazıdır, haykırışıdır. Bağımsızlığı, istiklali ve istikbali için inançlarına kıymetlerine, vatanına, milletine, dinine, diyanetine ve bayrağına bağlılığının sözüdür. Kolay kolay mısralara dökülebilecek bir şey değildir. Lakin bu söylediklerimin her birisini, içinde olağanüstü güçlü bir halde hisseden, bir şair olmanın ötesinde bir ağabey de olan, uygun bir Müslüman olan, düzgün bir uğraş insanı olan, düzgün bir vatansever olan ve bütün bu özellikleri içselleştirmiş bir mütefekkir olan Mehmet Akif Bey tarafından yazılıdır” sözlerini kullandı.
‘DURDUĞUMUZ ANDA DÜŞEBİLİRİZ’
Kurtulmuş, Türkiye’nin kurumsal kapasitesini geliştirdiğini belirterek, “Nice zorluklar, kaç zahmetler, birçok yokluklar, kaç yoksullukları bizim büyüklerimiz dedelerimiz babalarımız yaşadı. Lakin çok şükür bugün geldiğimiz noktada Türkiye hem devletiyle milleti bütünleşmiş vaziyette hem de devletinin bütün kurumsal yapıları kurumsal kapasiteleri güçlenmiş vaziyette. Günümüzün büsbütün gelişen, değişen global rekabet ortamında değerli bir devlet olarak dimdik ayaktadır. Üzerimizdeki sorumlulukların bir asır önce bu salonu dolduranlardan daha ağır olduğunu hatırlatmak için bunları söylüyorum. Bir asır önce ‘hasta adam’ diye nitelendirilen bir Türkiye vardı. Daha ismi Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmamış bir devletimiz, dağılmış bir Osmanlı cihan devleti vardı. Bir asır önce ‘hasta adam’ denilen, elinde silahı olmayan, hastalarını tedavi edecek ilacı olmayan, insanlarını okutacak mektepleri olmayan bir Türkiye’den bugün dünyada her alanda rekabet edebilecek bir Türkiye’ye geldik. Geldiğimiz noktada durmak yok. Durduğumuz anda düşebileceğimiz bir ortamın olduğunu unutmayacağız. Çok daha güçlü, çok daha büyük, her alanda kelamı güçlü, gücü etkili bir Türkiye’yi kurmak için elimizde her türlü imkan mevcuttur. Ayrıyeten yalnızca imkan değil, bölgesel ve global kaideler da Türkiye’yi büyük devlet olma mecburiyetinde bırakan koşullardır. Büyük devlet olma yolunda bu yolda inşallah kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’Yİ ÇOK DAHA İLERİYE TAŞIYACAĞIZ’
Türk milletinin geldiği gayeleri kâfi görmediğini söyleyen Kurtulmuş, “Yeterli görürsek zati yerimizde sayarız. Hatta geriye düşeriz. Onun için daima ileriye maksat konulmuştur. Bir asır önce konulan muasır medeniyetler düzeyi bir amaçtı lakin kanaatimce artık bugün aşılması gereken bir gayedir. Bugün Türkiye’nin önündeki temel maksat, yeni bir global medeniyetin kurulması için öncülük yapma mecburiyetidir. Biz artık oburlarının bize öğrettikleriyle değil, bizim dünyaya kendi medeniyet değerlerimizle, öğreteceklerimizle dünyanın da önünü açabilecek, dünyanın da önünü aydınlatabilecek bir noktaya geldik. Özelliklerimizi inşallah en hoş biçimde kullanarak bundan sonraki devirde de Türkiye’yi çok daha ileriye güçlü bir halde taşıyacağız. O ulusal marşımızın kabul edilmesinden sonra Mehmet Akif’in ve bütün arkadaşlarının ortak bir temennisi vardı. ‘Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazmayı göstermesin.’ Allah’ın müsaadesiyle bir daha bu millet hiçbir halde İstiklal Marşı yazmayacaktır. Tam aksisi daha güçlü bir ülke olarak, bir asır önceki bütün kuralları karşıt yüz ederek daha ileriye gideceğiz ve dünyada hakkaniyeti, adaleti, vicdanı, insafı daima birlikte ayağa kaldıracak bir insanlık cephesinin öncüsü olarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.
