admin
Lider Galatasaray, Üstün Lig’in 27. haftasında 1-0 geriye düştüğü maçta Corendon Alanyaspor’u 2-1 yendi. Sarı-kırmızılılar, en yakın takipçisi Fenerbahçe’nin bay geçtiği haftada kazanarak maç ziyadesiyle puan farkını 7’ye çıkardı.
Mücadele sonrası spor müellifleri müsabakayı kıymetlendirdi.
G.Saray bu kadar zorlanmamalı / Osman Şenher
Kadro olarak Harika Lig’in en uygun 2 grubundan birisin. Çok büyük yıldızların var, ama uzun müddettir gerçek gücünü alana koyamıyorsun. Alanya karşısında dün gece o denli bir birinci yarı seyrettik ki, bu kadro birkaç hafta sonra şampiyonluk yarışından kopar diye düşündüm.
‘VERİLEN PARAYA YAZIK GÜNAH’
İleride iki santrforun var, koca bir 45 dakika topla buluşturamıyorsun. Adamların ikisi de etkisiz. Sağ beke, Polonya Ulusal Takımı’nın sağ beki Frankowski’yi transfer ettin. Lakin maalesef bu futbolcunun gerçek gücü buysa, verilen paraya yazık günah. Ne bir adam geçebiliyor ne de rakip ataklarda rakibini durdurabiliyor. Yusuf üç sefer o bölgeden geldi, ikisinde kaleye şut çekti, biraz tekniği düzgün olsaydı birinci yarıda iki gol atabilirdi. Ve Yusuf, Frankowski’nin denetim etmesi gereken bir futbolcu.
‘HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI’
Gabriel Sara birinci yarı bir tek olumlu top kullanamadı, ayağına aldığı her topu rakibine verdi. Lemina denetimsiz oynadı, rakibi geçmeye çalışıyor, topu kaptırıyor, daha sonra faul yapıp sarı kart görüyor. Şu an için Gabonlu futbolcu da beni hayal kırıklığına uğrattı. Anlayamadım, Osimhen ile Morata, top taşımayan bir orta saha ile nasıl çift santrfor oynar? Morata yerine bir Mertens oynasaydı sanki kadro daha mı tesirli olurdu?
Her neyse, ikinci yarı Lemina oyundan çıkınca Sara, Torreira’nın yanına geldi. Yunus da oyuna girince, Galatasaray’ın futbolu da değişti. Barış’ın biraz hareketlenmesi, birinci goldeki takipçiliği ve çektiği şut kaleciden geri döndü, rakibi kendi kalesine gol attı. İkinci golde de Osimhen’e harika orta yaptı. Birinci yarı çok berbattı, ikinci yarı Osimhen ile bir arada maçı kurtaran adam oldu.
Osimhen nitekim çok büyük bir futbolcu. Attığı gol haricinde iki de çok net duruma girdi. Birini kaleci kurtardı, oburu direğin yanından auta gitti. Osimhen olmasa sarı-kırmızılılar bu ağır ve yavaş futboluyla gol durumuna bile çok güç girer.
‘BU FUTBOL YETMEZ’
İnsanın başına soru işaretleri geliyor. Madem ikinci yarı oyunun temposunu artırabiliyorsun, neden maça ikinci yarıdaki tempolu futbolunla başlamıyor ve taraftarın yüreğini ağzına getiriyorsun. Bundan sonraki maçlarda bu futbol katiyetle Cim Bom’a yetmez.
Alanyaspor’u tebrik etmek lazım. Özellikle birinci yarı harika oynadılar, rakiplerinden daha da uygundular. İkinci yarı onlar da oyundan düştüler.
Son kelamım de maçın hakemine… Yasin Kol’un ben yeterli niyetli olduğunu düşünmüyorum. Yüzünün mimikleri, Galatasaraylı futbolculara yaklaşımı hiç beğenilen değildi. Gösterdiği kartlara bir şey demiyorum lakin madem o kartlar çıkıyor, Muhteşem Lig’deki tüm hakemler, o itirazlara, yarı sert faullere kart çıkarmalı… Bugüne kadar bu türlü hareketlere hiçbir futbolcunun kart aldığını görmedim. Yasin Kol dün gece Galatasaray’a bu ayrıcalığı gösterdi.
Bireysel marifetlerle dinen hasret / Tolga Ersarı
Bir kamp periyodunun akabinde çıktı Galatasaray, Alanya deplasmanına. Okan Buruk da öve öve bitiremedi maç öncesinde bu kampı. Ama müsabaka başladıktan sonra “Ballandıra ballandıra anlatılan kamptan çıkan sonuç bu mu?” sorusu geldi ister istemez akıllara. Santrafor ardında on numara konumunda Morata, sağ açıkta Sara! Özgün on numara Mertens ile gerçek kanat oyuncuları kulübede! Oyun ise yeniden temposuz yeniden kalitesiz!
Gerçekten de oynadığı son dört resmî maçından beraberlikle ayrılmış, galibiyet hasreti çeken bir kadrodan beklenen tepki yoktu alanda. Morata, santrafor gerisinde olmadı. Osimhen ile ortalarında bir ahenk da sağlanamadı. Gabriel Sara da sağ açıkta olmadı. Sara, Alanya’nın golünden sonra sola çekildi, oradan da daima ortaya kaydı.
Devreye 1-0 mağlup girmiş ve oynanan taşlardan ötürü istikrarı bozulmuş Galatasaray’da oyunun çağırdığı isim Mertens’ti. Lakin onu bir defa daha tercih etmedi Okan Buruk. Hatta bu sefer son dakikalarda bile oyuna almadı. Yalnızca Lemina’nın yerine Yunus Akgün’ü alana sürmekle yetindi Buruk.
Bu değişiklik sonrasında Sara’nın özgün yerine geçmesi kendisi için âlâ oldu elbette lakin sarı- kırmızılıların oyununu çok da etkilemedi bu değişiklik. Maçı ve sonucu değiştiren, ferdî maharetler oldu. Barış Alper Yılmaz, kaleye şut çekmeyi akıl etti ve kaleciden dönen top Alanyasporlu Aliti’ye çarparak kendi kalesine girmesine neden oldu. Sonrasında yeniden Barış Alper Yılmaz, birinci yarıda sağ kanattan yapılan ve rakip tarafından kolaylıkla karşılanan etkisiz ortalara inat, sol taraftan adeta Osimhen’in başına kondurdu topu. Osimhen de kalitesini konuşturup o topu ağlarla buluşturdu.
‘3 PUANI OYUNCULARIN FERDÎ MAHARETLERİ SAYESİNDE ALDI’
Uzun lafın kısası Galatasaray, Fenerbahçe’nin bay geçtiği haftada galibiyet hasretini dindiren bu çok kritik üç puanı güzel bir oyunla değil, kimi oyuncuların şahsî maharetleri sayesinde aldı. Natürel Barış Alper Yılmaz ve Osimhen dışında bu isimlere mutlak suretle Davinson Sanchez’i de eklemeliyiz. Yeniden harikulade oynadı Kolombiyalı futbolcu ve yaptığı kritik müdahalelerle üç puanın kazanılmasında büyük rol oynadı. Orta alanda Torreira’nın performansını beğendiğimi de eklemeden geçmeyeyim.
Son iki dönemin şampiyonu Galatasaray açısından insan düşünmeden edemiyor; Amerika’yı tekrar keşfetmeye, taşlarla bu kadar oynamaya gerek var mı? Futbol bu kadar sıkıntı bir oyun değil. Tam bilakis, bu oyunda muvaffakiyetin sırrı kolaylık. Yanlışta ısrar Galatasaray’a çok değerliye mal oldu. Ama Okan Buruk bunlardan hiç ders almıyor. Halbuki kazandığı şampiyonluklarda tesirli olan kanat oyuncularının birden fazla ve Mertens elinde. Ekibin aşikâr bir oyun alışkanlığı da var. Icardi varken onu Osimhen ile birlikte oynatmak için 3-4-1-2 sisteminin denenmesini makul karşılayabiliriz. Lakin Icardi’nin yokluğunda hâlâ çift santraforda ısrar etmek anlamsız. Üstelik Osimhen’in Icardi ile yakaladığı ahenk Morata ile sağlanamadı. Bu nedenle bu ısrar ziyandan diğer bir şey getirmez. Olması gereken orjinal kanat oyuncuları ve santrafor gerisinde da Mertens’in olduğu 4-2-3-1 ile yola devam etmek. Bu manada Mertens’e yapılan uygulamayı kabul etmek mümkün değil. Daha evvel de yazdığım üzere, Nelsson’a yapılanın bir gibisi yapılıyor Mertens’e. Bir kalemde üstü çiziliyor Belçikalı futbolcunun. Açık konuşuyorum, bu mobbingtir. Mertens bunu hak etmiyor. Üstelik bu yapılanlar Galatasaray’a ziyan veriyor.
Okan Buruk; haftaya Antalyaspor karşısında yanlıştan vazgeçip yanlışsız kadroyu alana sürebilecek mi, daima birlikte göreceğiz…
