admin
Antalya Büyükşehir Belediyesi Uncalı Kent Mezarlığı’nın bayan kısmı gasilhanesinde vazife yapan 9 bayan gassal, son günlerde yayınlanan bir diziyle ön plana çıkan meslekleri ile dikkat çekiyor. İsmi fazla bilinmeyen, birçok bayan ya da erkeğin görmeye bile korktuğu ölüleri yıkayıp, temizleyip, kefenleyen bayan gassallar, severek yaptıkları mesleklerini anlattı. Diyanet Eğitim Merkezi’nden gassallık dokümanı aldıktan sonra mesleğe adım atan bayan gassallar, donanımlı dini bilgi ile işlerinin başına geçiyor. Bayan gassallar, günlerinin büyük kısmını ‘gasilhane’ denilen meyyit yıkama odasına geçiriyor, yaptıkları işin sıkıntı olduğunu, bir mühlet sonra duruma alıştıklarını söylüyorlar. Bayan gassallar, yılda ortalama 10 bine yakın meyyit yıkadıklarını, birçok cenaze yakınıyla bir arada üzülüp ağladıklarını, yaptıkları işin manevi kısmının daha çok olduğunu belirtiyor. Bayan gassallar, mesleğe geçişlerinde eşlerinin ya da akrabalarının öncülük ettiğini aktardı.
‘ÇOCUK CENAZELERİNDE HALA ETKİLENİYORUM’
18 yıldır mesleğini severek yaptığını söyleyen Sevgi Akkaya, “Dini vecibelerimizi yerine getiriyoruz. Mesleğe başladığımda 19 yaşındaydım ve hayata bir yerden atılmam gerekiyordu. Bu yüzden bu mesleğe adım attım. Her Müslümanın yapması gereken kutsal bir misyon. Mesleğimiz sıkıntı fakat insanların acılarını paylaşıyoruz. Çocuk cenazelerinde hala etkileniyorum. Zira bizler de insanız ve üzülüyoruz. Allah o denli bir sabır veriyor ki bu kapıdan ayrıldığımız vakit hissettiklerimizi unutuyoruz. Eşim her vakit takviye oldu. Hiçbir vakit soğuk bakmadı. Gebeyken de yıkama süreçlerine girdim. Hatta kızıma, ‘Seninle birlikte cenaze yıkadık’ diye anlatıyordum. Hürmetle yaklaşıyor bana. Birçok kişi korkuyor mesleğimizden fakat severek yapıyoruz” dedi.
‘EŞİM İLE BİREBİR MESLEĞİ YAPIYOPUZ’
Mesleğe 18 yaşında başladığını söyleyen Yeşim Akbudak, “Babamın bir arkadaşı bu mesleği önerdi. Ben de eğitimini aldım ve başladım. Birinci başlarda yaşım küçük olduğu için tereddütlerim vardı. Birinci cenazeme girdikten sonra fikrim değişti. 2 kızım var. Küçük kız cenazeleri yıkadığım vakit çok etkileniyorum. Yakınları ile birlikte ağlamaya başlıyorum. Yeni doğmuş bebekten 100 yaşına kadar birçok cenaze yıkadım. Etrafımda ne iş yaptığımı soruyorlar, ‘Gassal hocayım’ deyince huzursuz oluyorlar. ‘Yaşın çok küçük neden bu mesleği yapıyorsun’ diyorlardı. Eşim ile tıpkı mesleği yapıyoruz. Birbirimize dayanak oluyor ve anlıyoruz. Eşim bu mevzuda en büyük bahtım. 9 yaşındaki kızım arkadaşlarına, ‘Benim annem gassal hoca. Meyyit yıkıyor’ diye öz inançlı formda anlatıyor. Mesleğimizin bilinmesinde dizinin de tesiri oldu. Her Müslümanın bilmesi gereken şeyler. Yakınlarımızı yıkayacağımız durumlar da olabilir. İnşallah yakınlarımı yıkamak bana nasip olur. Meslektaşlarımızın artması bizi sevindiriyor. Bizler burada kalıcı değiliz. Mesleğimizi muteber ellere bırakmamız gerekiyor. Bilhassa tüm bayanlara mesleğimizi tavsiye ederim” diye konuştu.
‘BİZİ GÖRÜNCE İNSANLARIN AKLINA MEVT GELİYOR’
Mesleğe başladığında dehşetleri ve tereddütleri olduğunu belirten Fatma Akgün ise “Herkesin yapması gereken vazife olarak gördüğüm için bu mesleği yapmaya karar verdim. 10 yıldır gassal hoca olarak çalışıyorum. Birinci başladığımda çok heyecanlıydım, endişelerim vardı. Vakitle kaygılarımı yendim. Genç kız, bebek ve erkek çocuk cenazeleri etkiliyor. Gençlerin ölmeleri beni çok üzüyor. Cenaze yakınlarının içeride bağrışmaları, evlatlarının feryat etmeleri de üzüyor. Duygulanıyoruz, konuşamıyoruz maskenin altında. Ayrıyeten bizi etkileyen hoş cenazeler de oldu. Bize gülümseyen, tebessüm eden cenazeler. Bizden korkan beşerler var. Bir kezinde gebe bir bayana ‘Gassal hocayım’ deyince benden korkmuştu. Meskenime gelenler, ‘Senin elinden yemek yenmez, sen meyyit yıkıyorsun’ diye latife yapıyor. Bizi görünce insanların aklına mevt geliyor, bu da mesleğimizin soğuk yüzü” dedi.
‘KADIN YOKSA DÜNYA DURUR’
Gassal hoca sayısında artış yaşandığını ve memnun olduğunu kaydeden Fatma Akgün, “Diziden sonra gassal olmak isteyenlerin sayısı arttı. Bize sorduklarında nasıl gassal olacaklarını anlatıp, yönlendiriyoruz. Herkesin öğrenmesi gereken bir meslek. Gassal olmadan evvel yakınlarıma su dökmeye giremedim. Fakat artık olsaydı girer öper, sarılırdım. Vatandaşlar bu türlü durumlarda serinkanlı olsun, korkmasınlar. Bilhassa bayanlara mesleğimizi öneririm. Bayanlar çok pahalıyız. Her şeyi başarabiliyoruz. Bayan yoksa dünya durur. Her acıyı öğrenirler de tadarlar da. Bayanlara çok güveniyorum” diye konuştu.
‘O BEBEKLERİ SEVEREK, ÖPEREK YIKIYORUZ’
Tuğba Kaya da “Çocuk vefatları bizi çok üzüyor. O bebekleri severek, öperek yıkıyoruz. Onları pamuklara sara sara yıkıyoruz. Güya kendi evladımız üzere, kolay bir şey değil. Bunlara ortak oluyoruz. Gassallar yalnızca cenaze yıkamıyor. O insanların acısına da şahit oluyoruz. O insanların bir daha geri getirilemeyeceğini, hüzünlerine şahit oluyoruz. Onları teselli ediyoruz. Teselli ederken de içimize bir ateş düşüyor fakat güçlü görünmek zorundayız. Mesleğimizin en güç tarafı da bu. Güçlü görünmeliyiz ki o insanlara yardım edelim” dedi.
ANTALYA’DA YILDA 20 BİN CENAZE
Kentte 19 ilçede hizmet verdiklerini belirten Antalya Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Şube Müdürü Erkan Sel, “19 ilçemizde toplam 73 gassal hocamız var. Merkezde 9 bayan hocamızla hizmet veriyoruz. Arkadaşlarımız halkımızın en acılı ve güç anında onlara kucak açıp kederlerine derman olmaya, acılarını paylaşmaya çalışıyor. Antalya merkezde 1 günde ortalama 35 ila 40 cenazemiz oluyor. İlçelerle bir arada 70 ila 100 cenaze ortasında değişiyor. Diğer vilayet ve ilçelere sevki gerçekleşenler ile birlikte 20 bin cenazeyi görüyoruz. Gassal hocalarımız, burada birçok şeyi bizden daha çok görüyor. Bizler bürokrasi kısmında kalabiliriz ancak arkadaşlarımız uygulamacı olarak acılı insanların acısını en yakından paylaşıyor. Bizler burada ağlamıyoruz lakin akşam konutumuza gittiğimiz vakit içimizdeki ağlamayı dışarıya döken insanlarız” diye konuştu.
