admin
İstanbul’da bir psikiyatri kliniğinde hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu ve yardım ettiği öne sürülen 5 öbür sanığın yargılandığı davada karar duruşması görüldü. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ve eşi tutuksuz sanık Özgül Zoroğlu hazır bulundu. Duruşmaya bir kısım tutuksuz öbür sanıklar ile taraf avukatları ve müştekiler de katıldı.
Son kelamı sorulan sanık Süleyman Salih Zoroğlu, “Çocuklardan birinin kurtarılması benim içimi aydınlatır. Bu beni karanlıktan çıkaracaktır. Seans kayıtları beni hakikat çıkaracak şeyler çıkaracaktır. Ben uyuşturucu maddeyi insanlara verecek biri değilim. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
Sanık Özgül Zoroğlu ise, “Eşim akademik bilgisine uygun ve asla eziyet çektirmeyecek halde tedavi yaptı. Meskendeki çocuklarım babasını bekliyor” halinde konuştu.
DİĞER SANIKLAR DA BERAATLARINI TALEP ETTİ.
Kararını açıklayan mahkeme, sanık Ahmet Aktaş’ın ‘uyuşturucu ve uyarıcı husus ticareti yapma yahut sağlama’ cürmünden 11 yıl 8 ay 18 gün mahpus ve 15 bin 600 TL isimli ceza ile cezalandırılmasına hükmetti. Sanık Aktaş’a ‘kişisel bilgileri hukuka ters olarak ele geçirmek ve yaymak’ cürmünden 1 yıl 8 ay hapsine karar verilirken, mağdur Ali Mirza K.’ye karşı ‘çocuğa karşı eziyet’ cürmünden 2 yıl 6 ay hapsine hükmedildi. Ahmet Aktaş’ın toplam 15 yıl 10 ay 18 gün mahpusla cezalandırılmasına karar verildi.
Süleyman Salih Zoroğlu hakkında ‘uyuşturucu ve uyarıcı unsur ticareti yapma yahut sağlama’ cürmünden 14 yıl 22 gün mahpus ve 18 bin 740 TL isimli para cezasına hükmedildi. Zoroğlu’nun Ali Mirza K. ve Dila B.’ye karşı işlediği ‘çocuğa karşı eziyet’ hatasından farklı başka 2 yıl 6 ay hapsine karar verildi. Zoroğlu’nun Elanur C.’ye karşı ‘çocuğa karşı eziyet’ cürmünden 3 yıl 4 ay hapsine karar verilirken, Cevdet C.’ye karşı işlediği ‘kişisel dataları hukuka muhalif olarak ele geçirmek ve yaymak’ kabahatinden ise 1 yıl 8 ay hapsine hükmedildi. Zoroğlu’nun ‘şantaj’ kabahatinden 10 ay 4 gün, ‘özel hayatın kapalılığını ihlal’ kabahatinden ise 10 ay hapsine karar verildi. Zoroğlu toplamda 25 yıl 8 ay 22 gün mahpusla cezalandırıldı.
Öte yandan öbür 4 sanık ise tüm hatalardan beraat etti.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 20 müşteki aile ve 21 mağdur çocuğun beyanlarının alındığı belirtilmişti. İddianamede, yaşları 7 ile 18 ortasında değişen 21 mağdur çocuğun ve ebeveynlerinin alınan beyanlarına, mağdur çocuklarla alakalı seans kayıtlarına, ailelere gönderilen bildiri içeriklerine de yer verilmişti. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun mağdurlara teşhis koyarak seanslar sırasında ketamin hususu verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, bedensel ve ruhsal istikametten sıhhatlerinin bozulmasına neden olduğu, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari teşebbüslerde bulunduğu, çocukları kendi tutacağı bir konuta yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı istikametindeki beyanlarla şikayetçi olunduğu anlatılmıştı. Sanık Zoroğlu’nun klinik ve mesken adreslerinde ele geçirilen hususlar üzerinde Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi tarafından yapılan inceleme ve tahliller sonucunda ketamin ve ketamin bulaşıklı husus ve malzemeler tespit edildiği de açıklanmıştı. İddianamede sanık Zoroğlu’nun mağdur çocuklara yönelttiği kapalı uçlu soruları, hasta mahremiyetini ihlal edici uygulamaları, ebeveynlere yönelik düşmanca sözleri, intihar teşebbüslerine ait müspet pekiştirgeçlerinin temel mesleksel ve etik prensiplere karşıt olduğu, aksiyonlarının çocuğun duygusal istismarı kapsamında kıymetlendirilebileceği söz edilmişti. İddianamede mağdur çocukların hiçbirinin kliniğe cinsel istismar tezi, kuşkusu, ihtimaline bağlı bir travma sebebiyle gitmediği de belirtilmişti. Sanık Süleyman Salih Zoroğlu’nun tüm olaylara, hikayelerinde bir cinsel istismar olmamasına rağmen süratlice çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) ve disosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) teşhisi koyduğu da kaydedilmişti. Başlangıçta şahsen çocukların direnç göstererek istismara uğramadıklarını, müracaat sebeplerinin bu olmadığını doktora anlatmaya çalıştığı lakin Zoroğlu’nun ensesti “Allah’ın verdiği özel yeteneklerle, bir önsezi sayesinde, manevi bir gözle bakarak çabucak anladığını” sav ettiği tabir edilmişti. Zoroğlu’nun mağdur çocukların pek birçoklarını okullarını bırakmaya, ailelerinden ayrılarak oluşturacağı meskenlerde kalmaya, pasaport çıkarıp yurt dışına gitmeye ikna etmeye çalıştığının tespitine de iddianamede yer verilmişti. Sanık Zoroğlu’nun bu noktada mağdurların ailelerinden şantaj yoluyla temin edeceği paraları kullanmayı planladığı, yurtdışındaki temel ilişki noktasının da firari durumdaki FETÖ şüphelisi ablasının olduğunu ikrar ettiği iddianamede kaydedilmişti. Zoroğlu’nun mağdur çocukların bir kısmına çeşitli zehirleyici hususlar kullanarak ebeveynlerini öldürme tavsiyesinde bulunulduğu, çocuğun bu hususları kullanması halinde otopside tespit yapılamayacağını söyleyerek kabahat sürece kararlılıklarını arttırmaya çalıştığı da iddianamede açıklanmıştı. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun 21 kere “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ticareti yapma yahut sağlama”, 21 sefer “eziyet”, 4 sefer “iftira”, 2 kere “kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, 2 defa “şantaj”, 2 sefer “uyuşturucu husus kullanımını özendirme”, 1 kere “kişisel bilgileri hukuka karşıt olarak ele geçirme” 1 kere “özel hayatın kapalılığını ihlal etme” cürümlerinden toplam 96 yıldan 972 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi. Öte yandan Zoroğlu’na yardım ettiği öne sürülen başka 5 sanık hakkında ise değişen oranlarda mahpus cezası istenmişti.
