admin
Siirt’te yaşayan 16 yaşındaki Ruken Gündüz, yaklaşık 3 sene evvel kardeşinin hayatını kaybetmesinin akabinde baş ağrıları yaşamaya başladı. Durumu önemsemeyen ve birinci başta hastaneye başvurmayan Gündüz, baş ağrılarının yanı sıra ortaya çıkan baş dönmesi ve kolda uyuşma hissi üzere şikayetlerin akabinde muayene olmaya karar verdi. Hastaneye gittiğinde çekilen MR sonrası 13 milimetrelik beyincik sarkması teşhisi konulan Gündüz, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Geliştirdikleri endoskopik ameliyat tekniğiyle Amerika Birleşik Devletleri’nden davet alan Beyin ve Hudut Hastalıkları Cerrahisi Opr. Dr. Göksel Günerhan ve takımı tarafından kabul edilen Gündüz, 4 yıldır dünyada sadece Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde kullanılan teknikle yapılan operasyon sonucu sıhhatine kavuştu.
“HASTANEDE MR ÇEKİLDİ, 13 MİLİMETRE BEYİNCİK SARKMASI OLDUĞU SÖYLENDİ”
Gündüz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada kardeşinin vefat etmesinin akabinde baş ağrılarının başladığını lisana getirerek, “Vücudumun bu durumu kaldırmadığını zannettim. Hiçbir halde muayeneye gitmemeye karar verdim. Hastaneye gittiğimde ağrı kesici veriyorlardı ve geri dönüyordum. Baş dönmesi ve baş ağrısı ciddileşmeye başlamıştı. Tomografiye gittiğimde bir leke gözüküyor dediler ve ben de bir beyin cerrahı muayenesi için randevu aldım. Hastanede MR çekildi, 13 milimetre beyincik sarkması olduğu söylendi” dedi.
BENİM KARŞIMA DAHA MAKÛS ŞEYLER ÇIKMAYA BAŞLADI”
Teşhisin akabinde Siirt’teki hekimlerin süreci takip ettiğini ve 6 ayda bir denetime gittiğini söyleyen Gündüz, “Ben işlerim çıktığı için bir daha gitmedim. Sonrasında benim karşıma daha makus şeyler çıkmaya başladı. Daima düşüyorum ancak sakarlığımdandır dedim. İstikrar kayıplarım başladı, istikrarda duramıyorum. Kitap okumama karşın konuşurken sözler birbirine giriyor. Araştırdıkça bu durumların olağan olduğu söyleniyor. Tekrardan doktora gittiğimde sarkmanın büyüdüğünü söylediler” tabirlerini kullandı.
Riskli bir ameliyat olduğu gerekçesiyle Ankara Bilkent Şehir Hastanesine sevk edildiğini söyleyen Gündüz, “Göksel Bey’i aradılar. Olağanda ameliyattan çok korkuyorum lakin hemşirelerin davranışlarıyla kaygılarımın hepsi gidiyor. Şu an endişe falan hissetmiyorum. Allah’ın müsaadesiyle her şey çok hoş olacak” dedi.
“BU PROSEDÜR DÜNYADA ŞU AN KENDİ KLİNİĞİMİZDE UYGULANIYOR”
Beyincik sarkması ameliyatını sırf kendi kliniğiklerinde uygulanan endoskopik olarak kapalı metotla yaptıklarını belirten Opr. Dr. Günerhan ise, “Yaklaşık 10 santimlik cilt kesisiyle boynun art tarafındaki üst kasların ve kafatasının ardındaki kaslar bir ölçü sıyrılarak, sıkışıklığa sebep olan, beyin omurilik sıvısının geçişini engelleyen yapıyı ortadan kaldırmak için kemik tıraşlanıyor. Ayrıyeten bağ dokusunun oradaki yapıların bir kısmını alarak beyin omurilik sıvısının geçişini rahatlatacak halde bir cerrahi süreç yapılıyor. Klasik yolla gerçekleştirilen ameliyatlar sonrası hastalarımızda ağrı, baş ve ense ağrısı üzere güzelleşme müddeti uzun süren klinik tablolar görülebiliyordu. Bunun üzerine hastanemizin sunduğu imkanlar çerçevesinde ve idari şefimizin gerimizde durduğu dayanaklar sonucunda kendi grubumuzla geliştirdiğimiz bir prosedür var. Bunu cerrahi endoskopik olarak kapalı usul beyincik sarkması ameliyatı olarak isimlendirdik. Bu formül dünyada şu an kendi kliniğimizde uygulanıyor. Öbür uygulanan bir klinik yok” sözlerini kullandı.
“KLİNİĞİMİZDE YAKLAŞIK 4 YILDIR BU AMELİYATI YAPIYORUZ”
Geliştirdikleri teknik münasebetiyle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki meslektaşlarından davet aldıklarını ve DUKE Üniversitesi’nde deneyimlerini aktardıklarını söyleyen Günerhan, “Biz bu süreçle yaklaşık 10 santimlik bir kesi ile yapılan ameliyatı yaklaşık 2 santimlik bir kesi ile hiçbir boyun kasına ziyan vermeden yalnızca beyin sapına ve beyinciğin sıkışan bölgelerine sebep olan kemik yapıları tıraşlayarak ve beyin zarını birtakım tekniklerle beyin omurilik sıvısının geçişini rahatlatıyoruz. Bunun sonucunda de ameliyat çok daha kısa müddette gerçekleşiyor. Birebir vakitte kanama ölçüsü, hastanın baş ve ense ağrısı yahut beyin omurilik sıvısı kaçağı üzere önemli komplikasyonları çok daha az vakitte görmekteyiz. Kliniğimizde yaklaşık 4 yıldır bu ameliyatı yapıyoruz. 4 yıllık takiplerimizde de hastalarımız çok mutlu. Hastamızı da 6 saat sonra ayağa kaldırıyoruz ve 1 gün sonrasın da taburcu edebiliyoruz” diye konuştu.
“YAZ BAŞINDA CEZAYİR’E GİDİP ORADAKİ MESLEKTAŞLARIMIZA BU TEKNİĞİ AKTARACAĞIZ”
Sadece Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde uygulanan tedavinin Ankara’da heyecanla karşılandığını lisana getiren Opr. Dr. Günerhan, “Orada da kadavra çalışmaları üzerinde kendilerine bu tekniği farklı oturumlarda anlattık ve gösterdik. Onlar da tekniği son derece olumlu buldular. Günümüz tıbbı gittikçe minimal invaziv tekniklere hakikat ilerlemektedir. Bu minvalde biz de son derece ağır bir cerrahi ameliyat olan beyincik sarkması ameliyatını minimal bir yaklaşımla olabildiğince hastanın fizyolojisini en az biçimde etkileyecek bir sistemle yapmayı amaçladık ve bu doğrultuda kendi geliştirdiğimiz teknikle bunu başardık. Ayrıyeten ABD dışında birkaç ülkeden bu tekniği anlatmamıza yönelik teklifler oldu. Muhtemelen yaz başı da Cezayir’e gidip, oradaki meslektaşlarımıza bu tekniği aktaracağız” halinde konuştu.
“AMELİYAT OLDUKTAN SONRA DELİKSİZ UYUYABİLİYORUM”
Başarılı bir operasyonla sıhhatine kavuşan Ruken Gündüz, ameliyat öncesi yaşadığı hastalık belirtilerinin ortadan kalktığını belirterek, “Şimdi kolumun olduğunu hissediyorum. Ameliyattan sonra daha uygunum. Düzgün ki de buraya gelmişim. Ameliyattan evvelki ağrıyı çekmiyorum. Ameliyata girerken çok korkuyordum lakin hemşireler ve hekimler sayesinde kaygıları da yendim. Uyumayı çok özledim, uyuyamıyordum. Ameliyat olduktan sonra deliksiz uyuyabiliyorum. Hatta annem bile bu duruma şaşırıyor” halinde konuştu.
